Bioshock 2

[Kira]

Bir adamın alın teri kendisine ait değil midir?

Hayır, dedi Washington’daki adam. O, fakire aittir. Hayır, dedi Vatikan’daki adam. O, Tanrı’ya aittir. Hayır, dedi Moskova’daki adam. O, herkese aittir.



İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesi, insanoğlu için bir kurtuluş olmak yerine yıkımı ve kamplaşmayı beraberinde getirmişti. Faşizan ideolojinin “demir mihverine” aynı faşizanlıkla yanıt veren insanoğlu, üstün ve parlak zekasıyla geliştirdiği bilimi kullanarak Hiroshima’yı saniyeler içinde yok etmişti. Evet, topyekun savaş sona ermişti. Ama dünya daha güvenli bir yer haline gelmemişti. 1950’li yıllara yaklaşırken karşısındaki bütün engelleri parçalayarak yok eden Batı’nın kapitalist sistemi, eski dost Sovyet sosyalizmiyle karşı karşıyaydı artık. Ortaya çıkan bu yeni dünya düzeninde çarkın ana parçalarını korku, sömürü ve sansürün oluşturacağı gün gibi ortadaydı.

Andrew Ryan için kirlenmiş insanoğlunun yaptığı son yanlış, Hiroshima olmalıydı. 1946’da Atlantik’in derinliklerine Rapture’un temellerini attığında kafasında tek bir şey vardı: “Sanatçıların sansürden korkmadığı, bilim adamlarının dar kafalı ve çelişkili ahlaki değerlere bağlı olmadığı, büyük olanın küçük olan tarafından yutulmadığı bir dünya yaratmak.” Aydın bilim adamları, seçme sanatçılar, özgür düşünen insanlar, dahiler, virtüözler… Ryan’ı birçok kişi takip etti. Ancak, Rapture’la okyanusun altında yaratılmak istenen bu cennetin ölümcül bir açığı vardı. İnsanoğlunun hücrelerine işlemiş hırs, öfke, bencillik ve güç kazanma arzusuydu bu ve ne yazık ki onu okyanusun altında da takip edecekti…


Rapture'ın yapılışını anlatan bir ilüstrasyon

k BioShock, Rapture’daki 12 yıl süren göreceli cennet hayatının sona erdiği 1959 isyanından bir yıl sonrasına ***ürmüştü bizi. Atlantik Okyanusu’nun üstünde bir uçak kazasının ardından ADAM adı verilen bir genetik bir maddenin kusursuz bireyler yaratmak adına zehirlediği Rapture’la tanışmıştık. Kısa süre içerisinde de bir proletarya kahramanı olan Atlas ve Rapture’ı demir yumruğuyla yönetmeye başlamış Andrew Ryan’ın mücadelesinin tam ortasında bulmuştuk kendimizi. Hayatın her anında olduğu gibi, bu macera da birçok yalan, aldatma ve gizem üzerine kurulmuştu ve bütün bunları çözdüğümüz anda, bir şeyi fark etmiştik: Rapture, kaleme alınmış en etkileyici ve sıra dışı distopyalardan biri; BioShock ise o güne kadar oynadığımız en derin hikayelerden birine sahip oyundu.

Bugün karşımızda bir devam oyunu var. Bizi ilk oyundan sekiz yıl sonrasına ***üren bir devam oyunu.

Peki, Rapture’a dönmeyi gerçekten istiyor muyuz?


Ölü bedenlerden ADAM maddesi toplayarak bu kirlenmişliğin döner sermayesini sağlayan Little Sister

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]